ÖNSÖZ
Esed rejiminin Suriye’deki ayaklanmaya karşı uyguladığı aşırı şiddet ve 2011 yılından bu yana Suriye’deki çatışmalar, Suriye halkının yarısından fazlasının ikamet ettikleri yerleri terk etmelerine sebep olmuştur. Bu göçmenlerin de yarısı kadar komşu ülkelere sığınmıştır. Türkiye ise en çok mülteci alan ülke olmuştur; Avrupa’ya giden birkaç yüz bin kişiye ek olarak günümüzde Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların sayısı üç milyonu aşmış durumdadır.
Sığınmacıların herhangi bir ülkeye büyük sayılarla akın etmesi hem olumlu hem olumsuz durumlara yol açabileceği ve bazen iki durumdan biri diğerine göre daha fazla olabileceği bilinmektedir. Bu durum Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar için de geçerlidir. Çoğunlukçu demokrasinin hakim olduğu Türkiye’de iktidar ve muhalefet arasındaki alışılmış rekabet ve polemiğin yanı sıra birçok meseleden dolayı Türkiye’de Suriyeli sığınmacıları meselesi Türkiye’yi bir bütün olarak değil de iktidar partisini ( Adalet ve kalkınma partisini ) ilgilendiren bir meseleymiş gibi göstermiştir. Adalet ve kalkınma partisinin de bazı politikaları bu izlenimin oluşmasında katkıda bulunduğundan muhalifler dolaylı olarak Suriyeliler’in varlığından ve onunla ilgili bütün sorunlardan Adalet ve kalkınma partisini sorumlu tutmuştur.
Muhalefet medyası, Adalet ve Kalkınma Partisinin popülerliğini etkilemek amacıyla asılsız haberler uydurarak olumsuz etkileri büyütmekte rol oynamıştır. Böylece Suriyeli sığınmacıların gerçek bir rolü olmadan Türkiye’deki partilerin çekişme konusu olmuştur. Bu durum, yaklaşık bir milyon çeşitli ikamet izninlerine sahip ve sığınmacıyı barındıran, ülkenin ekonomik başkenti İstanbulda, özellikle de Suriyelilerin çoğunun bulunduğu Fatih semtinde çok net bir şekilde gözükmektedir. Ülkenin siyasi başkenti Ankara ve ekonomik başkenti İstanbul dahil olmak üzere Adalet ve Kalkınma Partisinin birçok büyük şehrin belediye seçimlerini kaybetmesiyle birlikte Türkiye’deki yönetim, taraftarların öfkesini dindirmek ve belediye seçimlerini kaybedişini örtmek için Suriyeli sığınmacılara karşı bir takım uygulamalar başlatmıştır. Bu uygulamalar, ilk günlerde sert bir şekilde uygulansa da çok zaman geçmeden gevşetilmiştir. Türkiye yönetiminin bu kampanyaları hem Türk hem de Suriyeli çevrelerde sert ve geniş çaplı tartışmalara neden olmuştur. Tartışmaların odak noktası Suriyeli mültecilerin ekonomi üzerindeki etkisiydi ancak bu tartışmalar abartı ve bazen kasıtlı kötüleme içermektedir.
Bundan dolayı Harmoon Araştırma Merkezi Suriyeli Mültecilerin Türkiye ekonomisinin üzerindeki etkisi hakkında bilimsel ve objektif bir araştırma yapmaya karar vermiştir. Merkez, (Suriye televizyonu) ve (Orsam Merkezi) ile işbirliği yaparak Türkiye’deki Suriyelilerin varlığını ve medyanın olmulu ve olumsuz etkilerini konuşmak üzere Şubat 2020 Ankara’da Türkiye – Suriye medya buluşması düzenlemiştir. Bürokratların, medyacıların, gazetecilerin ve uzmanların katıldığı buluşma, iki gün süren derin ve kapsamlı bir fikir alışverişi sağlayıp objektif görüşler, tavsiye ve öneriler sunmuştur.
İndirme sekmesine tıklayarak araştırmanın tamamını okuyabilirsiniz